Tesbih Duası Tesbih, Allah Teâlâ'yı noksan sıfatlardan tenzih etmek ve O'nu yüceltmek anlamına gelir. Biz kullar olarak, gün boyu Rabbimizi anmak ve O'nun şanını yüceltmekle mükellefiz. Nitekim Rabbimiz, Ali İmran Suresi 191. ayetinde şöyle buyurmuştur: "Onlar, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken (her vakit) Allah'ı anarlar, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında derin derin düşünürler (ve şöyle derler:) Rabbimiz! Sen bunu boşuna yaratmadın. Seni tesbih ederiz. Bizi cehennem azabından koru!" Yine Taha Suresi 130. ayetinde de şöyle buyrulmuştur: "Güneş doğmadan önce ve güneş batmadan önce, Rabbini hamd ederek tesbih et." Bu ayetlerden de anlaşılacağı üzere, Rabbimizi her an anmalı ve O'nu tesbih etmeliyiz. Hadis-i Şeriflerde Öğretilen Tesbih Duaları Ebu Hureyre (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim ki sabahladığı ve gecelediği zaman şu tesbihi yaparsa, kıyamet gününde bu yaptığından daha faziletlisi ile kimse gelemez. Ancak onun gibi söyleyen ya da ondan daha fazla söyleyen gelir. Subhanallahi ve bihamdihi (Allah'a hamd eder olduğum halde O'nu noksanlıklardan tenzih ederim)" Ebu Davud'un rivayetinde ise şu şekilde geçer: Subhanallahi'l-azimi ve bihamdihi (Yüce Allah'a hamd ederek O'nu noksanlıklardan tenzih ederim)" (Müslim, Ebu Davud, Buhari) Ebu Hureyre (r.a.)'dan rivayet edildiğine göre, Ebu Bekir Sıddık (r.a.) dedi ki: "Ya Rasulullah, sabah ve akşam olduğunda okuyacağım birtakım sözler (tesbihler) bana emret." Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdu ki: "Sabahladığın, gecelediğin ve yatağına girdiğin zaman şöyle de: Allahümme fatırıssemavati vel-arzı, alime'l-gaybi ve'ş-şehadeti, rabbe külli şey'in ve melikehu. Eşhedü en la ilahe illa ente. Euzü bike min şerri nefsi ve şerri'ş-şeytani ve şirkihi. Ey gökleri ve yeri yaratan, gaybı ve hazırı bilen, her şeyin Rabbi ve maliki olan yüce Allah'ım! Şahitlik ederim ki, Senden başka ilah yoktur. Nefsimin şerrinden, şeytanın şerrinden ve şirkinden Sana sığınırım." Enes (r.a.)'dan sağlam bir rivayetle Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Kim ki sabahladığı veya akşamladığı zaman Allahümme inni ashbatu üşhidüke ve üşhidü hamelete arşike ve melâikete ve cemi'a halkıke enneke ente la ilahe illa ente ve enne muhammeden abdüke ve resûlüke. (Allah'ım! Seni şahit tutar olduğum halde, Arş'ı taşıyanları, meleklerini ve bütün mahlûkatını da şahit tutar olduğum halde sabahladım ki, Sen Allah'sın; Senden başka ilah yoktur. Muhammed de Senin kulundur ve Resulündür.) derse, Allah onun dörtte birini ateşten azad eder. Bu duayı iki defa söyleyenin yarısını ateşten azad eder. Bu duayı üç kez söyleyenin dörtte üçünü azad eder. Kim ki dört kez söylerse, Allah'u Teâlâ onun tamamını ateşten azad eder." (Ebu Davud, Nesai, Ahmed bin Hanbel) Ebu Ayyaş (r.a.)'dan sağlam bir sened ile rivayet edilmiştir ki, Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: "Her kim sabahladığı zaman La ilahe illallahü vahdehu la şerike leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve ala külli şey'in kadir (Allah'tan başka ilah yoktur. Yalnız O vardır. Onun ortağı yoktur. Mülk O'nundur. Hamd O'nundur ve her şeye kadirdir.) derse, İsma'il oğullarından bir köle azad etmiş sevabı verilir. O kişiden on günah düşürülür. Ondan on derece yükseltilir. Akşama girinceye kadar şeytandan korunmuş olur. Bu duayı gece yaparsa, aynısı sabaha kadar geçerlidir." (Ebu Davud, İbni Mace, Nesai) Namazdan sonra yapılan tesbih dualarını öğrenmek isterseniz, sitemizde bulunan "Namazdan Sonra Okunan Dualar" sayfasına bakınız. Rabbim bizi huzurundan ayırmasın ve her daim tesbih dualarına dikkat eden kullarından eylesin. |